11 Haziran 2017 Pazar
Gerçek Balı Anlama Yolları - Ballar Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Gerçek Balı Nasıl Anlarız?
Balın yararlarından geçmeden önce marketlerde, internet aleminde veya pazarda satılan ballar hakkında bazı bilgiler vermek istiyorum. Balın kalitesi hangi arılardan elde edildiğine ve üretim sürecinde kullanılan yöntemlere bağlıdır. Örneğin balın antioksidan etkisi arıların hangi çiçeklerden bal ürettiğine göre değişebilir. Aynı şekilde besin değeri, şeker içeriği ve sağlığa faydası arıların özelliğine bağlıdır. Şu şekilde düşünebilirsiniz, çiftlikte hiç güneş görmeden, besin destekleri ile kısa sürede anormal şekilde büyütülen tavuklar nasıl doktorlar ve beslenme uzmanları tarafından önerilmiyor ise bal içinde aynı şey geçerlidir. Sonradan şeker eklenmiş ve arıların doğal ortamda üretmedikleri ballar yarardan çok zarar getirebilir.
Balın gerçek Olmadığı Nasıl Anlaşılır?
Aslında anlamak artık çok zor. Öyle sahte ballar var ki hangi laboratuvarda inceleseniz asla anlayamazsınız. Öyle bal sahtekarları var ki “Arıdan daha iyi bal hazırlar”lar.
Kısacası balı tadarak veya renginden iyi mi yoksa kötü mü olduğunu ayırt etmek çok zordur. Tanıdık ve güvendik yerlerden bal almanızı tavsiye ediyoruz.
Balı ambalajlı olarak marketten alıyorsanız ambalaj etiketinde yer alan “içindekiler” bölümünü okuyarak sonradan şeker eklenip eklenmediğini öğrenebilirsiniz. Ayrıca balı üreticisinden alma imkanınız yoksa Tarım Bakanlığı kontrolünde verilen organik sertifikalı balların üretim aşamasında herhangi bir sentetik kimyasal madde kullanılmadığı için organik bal tercih edebilirsiniz.
Balın Sağlığa Faydaları Nelerdir?
Bal binlerce yıldır sağlık sorunlarından dinsel törenlere kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Tarih boyunca cilt üzerindeki yaraların daha çabuk iyileşmesi için kullanılan bal Eski Mısır’da Tanrılara sunulan adaklar arasında yer alıyormuş. Günümüzde ise balın antioksidan etkisi, anti bakteriyel olması ve iltihabı önlemesi pek çok hastalığın tedavisine yardımcı olarak önerilen gıdalar arasında yer almasını sağlıyor. Ancak balı herkese tavsiye etmek ve “bol bol yiyin” demek doğru değil çünkü bal yüksek oranda şeker içeriyor.
Balda pek çok bileşen bulunur ancak doğal şekerler (glikoz, fruktoz, levüloz ve sayısı 20’yi geçen diğer kompleks şekerler) diğer bileşenlerden çok daha yoğundur ve balın büyük bir kısmını (ağırlığının yaklaşık %80’ini) oluştururlar. Bu özelliği ile bal tarih boyunca tatlandırıcı olarak kullanılmıştır ve günümüzde de bu kullanım şekli devam etmektedir. Az miktarda tüketildiğinde vücudun ihtiyaç duyduğu miktarda şekeri almak için iyi bir kaynak olabilir ancak aşırı tüketimi fazla şekere bağlı olarak gelişen sağlık sorunlarının önünü açabilir. Tabii burada bahsettiğimiz “doğal, işlenmemiş ve organik” bal. Rafine edilmiş, filtrelenmiş ve sonradan şeker eklenmiş balın faydadan çok zararı olduğu için konu dışında tutuyoruz.
Son olarak bal almak için ne televizyonlara bakın nede internet mümkün olduğunca çevrenizde arıcılık yapan arıcılardan almaya çalışınız. Tanımadığınız insanlardan bal almak yoldan geçen birisine değerli bir eşyanızı emanet etmek gibidir. Yoldan geçen birisine değerli bir eşyanızı emanet edebilir misiniz? İşte bal alacağınız insanın tv karşısında güzel konuşmalarına ve internet yazılan süslü yazılara aslan kanmayın.
Ballar Probiyotik ve Prebiyotiktir
Gerçek bir bal probiyotik ve prebiyotik özelliğiyle bağırsak florasını geliştirir ve bu sayede bağışıklık sistemini güçlendirir. Tabi bunun için gerçek bir bal bulmak gerekir. Ayrıca polenler, arı sütü de yoğun prebiyotik ve probiyotik olmasıyla aynı şekilde bağırsak florasını güçlendirir ve bağışıklık sistemine katkıda bulunur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)